I don't clear off your tables.
- Ben senin tablolarını temizlemem.
Please don't move these tables.
- Lütfen bu tabloları kımıldatmayın.
People came to like her paintings.
- İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
Whose paintings are these?
- Bunlar kimin tabloları?
He learnt the periodic table by heart just for fun.
- O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
Take this table away.
- Bu tabloyu ortadan kaldır.
Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four.
- Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.
Tom loves charts and graphs.
- Tom tabloları ve grafikleri sever.
This is a picture of one of my paintings.
- Bu benim tablolarımdan birinin resmi.
Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.