Cesareti ona ün kazandı.
- His courage won him fame.
O, tamamen cesaretsiz değil.
- He is not entirely without courage.
Alçakgönüllülük olmadan, yiğitlik tehlikeli bir oyundur.
- Without humility, courage is a dangerous game.
Tom gerçekten yürekli, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
Tom inanılmaz yürekliydi.
- Tom was amazingly courageous.