I want to climb Mt. Fuji.
- Mt.Fuji'ye tırmanmak istiyorum.
I've never climbed Mt. Fuji.
- Mt.Fuji'ye asla tırmanmadım.
John would often go mountain climbing when he was a student.
- John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.
I like climbing mountains.
- Ben dağlara tırmanmayı severim.
We'd like to climb that mountain.
- Biz şu dağa tırmanmak istiyoruz.
They had to climb a wall six feet high.
- Onlar, altı fit yüksekliğinde bir duvara tırmanmak zorunda kaldı.
The King's son wanted to climb up to her, and looked for the door of the tower, but none was to be found.
- Kralın oğlu ona tırmanmak istedi ve kulenin kapısını aradı ama hiçbiri bulunmadı.
Tom tried climbing the tall tree.
- Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
Those shoes won't do for climbing.
- Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
I scaled Mt. Fuji three times.
- Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
We'd like to climb that mountain.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
A bear can climb a tree.
- Bir ayı ağaca tırmanabilir.
We'd like to climb that mountain.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
This mountain is difficult to climb.
- Bu dağa tırmanmak zordur.
They went rock climbing.
- Onlar kayalıklara tırmanmaya gitti.