tıkanarak

listen to the pronunciation of tıkanarak
Турецкий язык - Английский Язык
engorging
tıka
{f} stopper
tıka
block up
tıka
{f} stoppering
tıka
{f} plug

We must find something to plug up this hole. - Bu deliği tıkamak için bir şey bulmalıyız.

The bathroom sink is plugged. - Banyo lavabosu tıkalı.

tıka
choke up
tıka
stop up
tıka
{f} chock
tıka
{f} stoppered
tıka
{f} block

I was told my tear duct was blocked. - Bana gözyaşı kanalımın tıkandığı söylenildi.

The street is blocked because of the demonstration. - Gösteriden dolayı cadde tıkalıydı.

tıka
bung up
tıka
stopup
tıka
oppilate
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tıkanarak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

tıka
Tuğla kiremit gibi şeyler yapmaya yarayan kil
tıkanarak
Избранное