I've got to skedaddle or I'll be late.
- Tüymem lâzım; yoksa geç kalacağım.
I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
- Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
- Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
Tom was tarred and feathered by the crowd.
- Tom kalabalık tarafından katranla kaplandı ve tüyle kaplandı.
I felt light as a feather.
- Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Goose down retains the heat.
- Gaz tüyü ısıyı korur.
The terrible scene sent shivers down his spine.
- Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti.