I've got to skedaddle or I'll be late.
- Tüymem lâzım; yoksa geç kalacağım.
When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
- Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
- Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
I felt light as a feather.
- Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
The male peacock has colorful tail feathers.
- Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
My down jacket keeps me quite warm.
- Tüy ceketim beni oldukça sıcak tutuyor.
This place is downright creepy.
- Bu yer tamamen tüyler ürpertici.