A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
Petrochemicals are chemical products derived from petroleum.
- Petrokimyasallar petrolden türetilen kimyasal ürünlerdir.
I don't like this type of house.
- Bu tür evi sevmiyorum.
There are over 2,500 types of snakes in the world.
- Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
What kind of wine do you have?
- Sizin hangi tür şarabınız var?
What kind of music do you like?
- Ne tür müzik seversin?
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
There are 340 species of hummingbirds.
- Sinekkuşlarının 340 türü vardır.
This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.
- Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
Science fiction is a highly imaginative genre.
- Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.
My brother listens to a music genre called ambient.
- Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
There are several kinds of cloud formations.
- Çeşitli bulut oluşum türleri vardır.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
- Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
Turkish has a different word order.
- Türkçe'nin farklı bir sözcük sırası var.
When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it.
- Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
- Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.