Onları nerede dolandırdın?
- Where did you swindle them?
O bir dolandırıcı olmalı.
- She must be a swindler.
O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.
O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.
Dan parasını bir dolandırıcıya kaybetti.
- Dan lost his money to a swindler.
O bir dolandırıcı olmalı.
- She must be a swindler.
The two men swindled the company out of $160,000.