Tom'un köpeği oldukça iyi bir yüzücü.
- Tom's dog is a pretty good swimmer.
Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
- My mother was once a champion swimmer.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
- This river is dangerous to swim in.
O yüzmek için denize gitti.
- He went to sea to swim.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
- Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
O, çocukların havuzda yüzüşünü izledi.
- She watched the children swimming in the pool.
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- I don't know how to swim.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Gölü yüzerek geçmek neredeyse beni bitirdi.
- Swimming across the lake almost finished me.
O nehri yüzerek geçmek istedi ama başarısız oldu.
- He wanted to swim across the river, but he failed.
I'm going for a swim.
Sink or swim.