Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
- Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
Güvercin yeryüzüne hızla uçtu. O bir hindiden çok daha büyüktü.
- The pigeon flew swiftly down to the earth. He was much larger than a turkey.
Tatoeba: Detaylara dikkatin kutsal olduğu yerde ceza hızlıdır.
- Tatoeba: Where attention to detail is sacred, and punishment is swift.
Dere çok hızlı değil.
- The stream is not very swift.
Hiç bir kılıç kırlangıcı gördünüz mü?
- Have you ever seen a swift?
Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.
- The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.