O, ona bir süveter aldı.
- She bought him a sweater.
Onun süveteri ne renk?
- What color is his sweater?
O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
- She bought him a sweater, but he hated the color.
O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
- That red sweater looks good on you.
Bir satış avantajından yararlandım ve üç kazak aldım.
- I took advantage of a sale and bought three sweaters.
Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.
- All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo.