Before going to bed, a real programmer puts on the bedside table two glasses: one with water to drink during the night, and another empty, in case he won't be thirsty.
- Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.
I can't help being thirsty.
- susamaktan kendimi alamıyorum
Drink up if you thirst.
I can't help being thirsty.
- susamaktan kendimi alamıyorum
I can't help being thirsty.
- susamaktan kendimi alamıyorum
Drink water only when you are thirsty; drinking 8 glasses a day is only a myth.
- Sadece susadığında su iç; bir günde 8 bardak içmek efsanedir.
He is thirsty for fame.
- O, şöhrete susamıştır.
Our people thirst for independence.
- Halkımız bağımsızlığa susamıştır.
We drown in information but thirst for knowledge.
- Bilgi içinde boğulduk ama bilgiye susadık.