surge (feet)

listen to the pronunciation of surge (feet)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение surge (feet) в Английский Язык Турецкий язык словарь

storm
fırtına

Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu. - The fury of the storm frightened the children.

Mülteciyi bir mağaraya götürdük ve fırtınanın geçmesini bekledik. - We took refuge in a cave and waited for the storm to pass.

storm
(Askeri) SAĞANAK HÜCUMU YAPMAK: Bir düşman mevziine çok şiddetli bir hücum yapmak
storm
{f} çok öfkeli bir halde
storm
{f} taarruz etmek
storm
{f} fırtına gibi esmek
storm
{i} kargaşa
storm
şiddetli öfke veya heyecan
storm
{f} öfkelenmek
storm
{i} kıyamet
storm
{i} hücum

Tom odaya hücum etti. - Tom stormed into the room.

Tom ofise hücum etti. - Tom stormed into the office.

storm
müstahkem yere hücum etmek
storm
fırtına patlamak
storm
{f} saldır

On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı. - Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.

storm
müstahkem bir yere hücum
storm
öfkeli bir halde gitmek
storm
fırtına esmek
storm
kudurmak
storm
bağırıp çağırmak
storm
fırtına çıkmak
storm
heyecan
Английский Язык - Английский Язык
storm