sure, definite; particular, specific

listen to the pronunciation of sure, definite; particular, specific
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sure, definite; particular, specific в Английский Язык Турецкий язык словарь

certain
malum
certain
{s} mutlâk

O, oyunu mutlaka kazanacak. - He is certain to win the game.

certain
{s} güvenilir

İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım. - I met a certain gentleman at the station.

Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir. - Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.

certain
belirli

Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu. - The third star belonged to a certain king.

Bu kitap belirli bir değere sahiptir. - This book has a certain value.

certain
muhakkak
certain
{s} kesin

O, kesinlikle cesaretsiz değildir. - He is certainly not without courage.

Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir. - Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.

certain
Belli

Ted'in oyunu kazanacağı belliydi. - Ted was certain of winning the game.

Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum. - I am attracted to a certain boy in my class.

certain
{s} kesin, kati
certain
{s} belirli, muayyen
certain
{s} belirlenmiş
certain
{s} kuşkusuz
certain
of a certain age orta yaşlı
certain
{s} emin

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly sounds confident.

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly looks confident.

certain
(sıfat) kesin, muhakkak, mutlâk, şüphesiz, güvenilir, kuşkusuz, emin, belirlenmiş, belirli, belli; herhangi bir, falanca
certain
kararlaşmış
certain
{s} herhangi bir

Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim. - I'm pretty certain I haven't made any mistakes.

Herhangi bir şey hakkında emin değilim. - I'm not certain about anything.

certain
süphesiz
Английский Язык - Английский Язык
{s} certain
sure, definite; particular, specific

    Расстановка переносов

    sure, definite; particular, spe·cif·ic

    Произношение

Избранное