suprasentential

listen to the pronunciation of suprasentential
Английский Язык - Турецкий язык
cümle üzerinde
beyond
ötesinde

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı. - The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim. - When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor. - The questions involved go far beyond economics.

Termosfer içinde sıcaklıklar sürekli olarak 1.000 derece Celsius'un hayli ötesine yükselir. - Within the thermosphere, temperatures rise continually to well beyond 1,000 degrees C.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

İnsan bünyesi, Dünya dışındaki ortamlara uyum sağlayabilecek kadar esnek mi? - Is the human condition flexible enough to adapt to environments beyond Earth?

O iyileşme şansı dışındadır. - He is beyond the chance of recovery.

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar. - They live beyond their means.

Tom kazandığından çok para harcıyor. - Tom lives beyond his means.

Английский Язык - Английский Язык
transcending
beyond

students should work with language at the discourse or suprasentential level.