Onların aracı dünyadaki en zorlu yarışlardan birine girdi. - Their car entered one of the toughest races in the world.
Onların aracı dünyadaki en zorlu yarışlardan birine girdi.
Their car entered one of the toughest races in the world.
Tom burada en zorlu işe sahip. - Tom has the toughest job here.
Tom burada en zorlu işe sahip.
Tom has the toughest job here.