superlative form of good: most good

listen to the pronunciation of superlative form of good: most good
Английский Язык - Турецкий язык

Определение superlative form of good: most good в Английский Язык Турецкий язык словарь

best
{i} en iyisi

İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir. - Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.

Bizim restoran en iyisidir. - Our restaurant is the best.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Tom'un yapabileceğinin en iyisi bu mu? - Is this the best Tom can do?

Yapabileceğinin en iyisini yaptın. - You've done the best you can do.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

O en çok seyahat etmekten hoşlanır. - She likes traveling best of all.

Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun? - Which of the composers do you like best?

best
{s} en iyi

Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar. - Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.

Benim en iyi dostum bir kitaptır. - My best friend is a book.

best
en iyi şekilde

Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı. - Tom did the job the best he could.

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I'll do my best to pass the examination.

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to get in touch with you?

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
Английский Язык - Английский Язык
best
superlative form of good: most good

    Расстановка переносов

    su·per·la·tive form of good: most good

    Произношение

Избранное