Ben üstlerime uymak zorundayım.
- I have to obey my superiors.
Son zamanlarda üstlerine saygılı dil kullanmayan bir sürü genç insan var.
- Recently there are a lot of young people who don't use respectful language to their superiors.
Eğer varsa amirlerine saygılı ol.
- Be respectful to your superiors, if you have any.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Bu adam benim en ilk amirimdir.
- This man is my immediate superior.
Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
Bu halı kalite olarak ondan üstündür.
- This carpet is superior to that one in quality.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
- Sami felt a little bit superior to his friends.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.