Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
Bu adam benim en ilk amirimdir.
- This man is my immediate superior.
Ben amirinle konuşmak istiyorum.
- I want to talk to your superior.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Matematikte ondan daha iyi.
- He is superior to her in math.
Onun raporu benimkine göre üstündür.
- His paper is superior to mine.
Bu halı kalite olarak ondan üstündür.
- This carpet is superior to that one in quality.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.