superabundant, superfluous, too full

listen to the pronunciation of superabundant, superfluous, too full
Английский Язык - Турецкий язык

Определение superabundant, superfluous, too full в Английский Язык Турецкий язык словарь

redundant
gereksiz

O gereksiz, sert bir soru. - That's a redundant, caustic question.

Partiye getirdiğim bira şişeleri gereksizdi; ev sahibinin ailesi bir bira fabrikasına sahipti. - The bottles of beer that I brought to the party were redundant; the host's family owned a brewery.

redundant
{s} lüzumsuz

Daha başka yorum lüzumsuzdur. - Any further comment is redundant.

redundant
{s} gereğinden fazla
redundant
(sıfat) ihtiyaç fazlası, gereğinden fazla, lüzumsuz, işten çıkarılmış, gereksiz, anlama katkısı olmayan, lâf kalabalığı olan
redundant
(Biyoloji) fazlalık
redundant
(Ticaret) işsiz
redundant
laf kalabalığı
redundant
gerekenden fazla
redundant
bol
redundant
işten çıkarılan
redundant
ağdalı olarak
redundant
işinden çıkarılan
redundant
redundantly gerekenden fazla olarak
redundant
{s} anlama katkısı olmayan
redundant
fazla sözle ifade edilmiş
redundant
{s} İng. işinden çıkarılan
redundant
(Tıp) Gerekenden fazla, normalden fazla
Английский Язык - Английский Язык
{a} redundant