I'm offering you a choice.
- Sana bir seçenek sunuyorum.
The store is closing soon and is offering everything at half price.
- Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor.
Many software companies offer free versions of their products, albeit with limited functionality.
- Birçok yazılım şirketi, işlevselliği sınırlı olsa da, ürünlerinin ücretsiz versiyonlarını sunuyorlar.
I'm offering you a choice.
- Sana bir seçenek sunuyorum.