Batık bir gemide büyük bir hazine keşfedildi.
- A great treasure was discovered in a sunken ship.
Tom kesinlikle işinde çok para batırdı.
- Tom certainly sunk a lot of money into his business.
Güneş ufuktan yeni battı.
- The sun has just sunk below the horizon.
Onlar geminin batmış olduğu sonucuna vardılar.
- They came to the conclusion that the ship must have sunk.
Gökyüzü sanki güneş batmış kadar karanlık oldu.
- The sky became as dark as if the sun had sunk.
Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
- The plumber used many tools to fix our sink.
Tom kirli bulaşıkları çoğunlukla lavaboda bırakır.
- Tom often leaves dirty dishes in the sink.
Banyoda bir lavabo, bir bide, bir tuvalet ve bir duş var. Bir küvet vardı.
- In the bathroom there's a sink, a bidet, a toilet, and a shower. There used to be a bath.
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.
- The skyscraper is expected to sink into the bog.
Gemi batmaya başladı.
- The ship began to sink.
Antina'nın midesinde bir batma hissi vardı.
- Antina had a sinking feeling in her stomach.
Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.
- We saw the sun sink below the horizon.
Fareler batan gemiyi terkederler.
- Rats leave a sinking ship.
Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.
- Tom wished to sink into the ground for shame.
Tom yerin dibine girmek istedi.
- Tom wanted to sink through the floor.
Peter's heart sank. Don't you think it is dreadful? he asked.