Senin yüzün bronzlaşmış.
- Your face is sunburned.
Tom'un yüzü bronzlaşmıştı.
- Tom's face was sunburned.
Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
- Christine stayed in the shade all day, because she didn't want to get a sunburn.
Güneş kremi sürmeden güneşte çok fazla zaman harcarsan güneş yanığı olursun.
- If you spend too much time in the sun without putting on sunscreen, you are likely to get a sunburn.