Mary yaralı dizini tedavi etti.
- Mary treated her wounded knee.
Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
- The wounded soldier could hardly walk.
Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
- The doctors were treating the wounded.
Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
- The wounded were transported with an ambulance.
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
- Six hundred thousand men were killed or wounded.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.
Polis Tom'u başından ölümcül bir biçimde yaralanmış buldu
- The police found Tom fatally wounded in the head.
Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
- He fell as if wounded by a bullet.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
- Six hundred thousand men were killed or wounded.
My wounded pride never recovered from her rejection.