suddenly; unexpectedly

listen to the pronunciation of suddenly; unexpectedly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение suddenly; unexpectedly в Английский Язык Турецкий язык словарь

sudden
{s} ani

Aniden yağmur yağmaya başladı. - All of a sudden it started raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - It suddenly started raining.

sudden
{s} beklenmedik

Birden beklenmedik bir şey oldu. - Suddenly, something unexpected happened.

sudden
ansız

kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

Ansızın fikrini ne değiştirdi? - What made you change your mind all of a sudden?

sudden
all of a sudden ansızın
sudden
sudden death ani ölüm
sudden
birdenbire çıkan
sudden
su
sudden
birdenbire

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

sudden
neticeyi bir yazıtura atışıyla halletme
sudden
apansız
sudden
{s} ansızın olan
sudden
ansızın

Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim. - When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.

Neden ansızın dün öğleden sonra gittin? - Why did you suddenly leave yesterday afternoon?

sudden
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - All of a sudden, it began raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - It suddenly started raining.

sudden
{s} umulmadık

Aniden umulmadık bir şey meydana geldi. - Suddenly, something unexpected happened.

sudden
beraberlik durumunu çözmek için neticeyi bir puana bağlama
Английский Язык - Английский Язык
sudden
suddenly; unexpectedly
Избранное