Peş peşe dört kez dünya şampiyonluğu kazandı.
- He won four successive world championships.
Arka arkaya dört maçı kazanmak zordur.
- It is hard to win four successive games.
Peşpeşe beş gün yağmur yağdı.
- It rained five successive days.
Başarın hakkında endişeleniyorum.
- I'm worrying about your success.
Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
- It goes without saying that honesty is the key to success.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
- He said to himself, Will this operation result in success?
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
Zor iş genellikle başarıya götürür.
- Hard work often leads to success.
Çalışkanlık onu başarıya götürdü.
- Diligence led him to success.
They had won the title for five successive years.
His third attempt to pass the entrance exam was a success.
The new range of toys has been a resounding success.
... perfectly illustrates his history written in successive layers ...
... And every successive one is going to be better obviously. ...