O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.
- It is everyone's wish to succeed in life.
Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
- Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
Başarmak için çok çalıştı.
- He worked hard in order to succeed.
Onun başaracağını umuyorum.
- I hope that he will succeed.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
Autumn succeeds summer.
... Because if they succeed, I believe the country succeeds. ...