Ben onun tavsiyesi sayesinde başarılı oldum.
- It was thanks to his advice that I succeeded.
Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.
- The campaign succeeded and he won the election.
Tom başarılı olmak için gerekli niteliklere sahip.
- Tom has what it takes to succeed.
O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Başarmak için sıkı çalıştım.
- I worked hard to succeed.
Onun yardımı olmasa, başaramam.
- If it were not for her help, I would not succeed.
Onun başaracağını umuyorum.
- I hope that he will succeed.
Autumn succeeds summer.
... tried to start rocket companies, not succeeded. ...
... drugs, then I will have succeeded I think. ...