O, dalı sıkıca tuttu.
- He held on firmly to the branch.
İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.
- Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
Şirket ile yakından ilişkilidir.
- She is closely associated with the firm.
Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
- Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.
- Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
O, elimi sıkıca tuttu ve bıraktı.
- He held my hand firmly and left.
İlk kez, onunla pek sıkı değildi.
- The first time, she wasn't very firm with him.
Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi.
- I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.
Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.
- I am firmly opposed to this.
Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu.
- Jefferson believed firmly in the value of education.