Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.