struck or filled with awe

listen to the pronunciation of struck or filled with awe
Английский Язык - Турецкий язык

Определение struck or filled with awe в Английский Язык Турецкий язык словарь

awful
{s} berbat

O şarkıcının berbat bir sesi var. - That singer has an awful voice.

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti. - The sound of an awful scream made him shudder.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Geçen yaz çok kötüydü. - Last summer was awful.

Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum. - I feel awful about what I said.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

Bu korkunç köpeği nereden buldun? - Where did you find this awful dog?

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

awful
sunturlu
Английский Язык - Английский Язык
awful
struck or filled with awe

    Турецкое произношение

    strʌk ır fîld wîdh ô

    Произношение

    /ˈstrək ər ˈfəld wəᴛʜ ˈô/ /ˈstrʌk ɜr ˈfɪld wɪð ˈɔː/
Избранное