Bir kelime ile gelen bir darbe, bir kılıçla gelenbir darbeden daha derin vurur.
- A blow with a word strikes deeper than a blow with a sword.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
Sendika belirsiz bir süre için greve gitti.
- The union went out on a strike for an indefinite period.
ABD yalnızca son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.
- The USA will only use air strikes in the country as a last resort.
SSCB sadece son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.
- The USSR will only use air strikes in the country as a last resort.
Meteorun çarpması sadece bir zaman meselesi.
- It's only a matter of time before the meteor strikes.
Ben bunun doğru olduğuna yemin ederim ya da yıldırım beni çarpsın.
- I swear that it is true, or may lightning strike me down.
Meteor çarpmalarını önlemek için bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something to prevent meteor strikes from happening.
Meteorun çarpması sadece bir zaman meselesi.
- It's only a matter of time before the meteor strikes.
Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.
- I have a good mind to strike you for being so rude.
Meteor çarpmaları insanlığı yok edebilir.
- Meteor strikes could wipe out humanity.
Meteor çarpmalarını önlemek için bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something to prevent meteor strikes from happening.
The workers struck for a week before the new contract went through.
Golf has always struck me as a waste of time.
The clock struck one.
Please strike the last sentence.
... Then there's type three, galactic. Like the Empire of The Empire Strikes Back.. They ...
... about three strikes rules in New Zealand, for example, where they're saying if you-- ...