Zaman, dostluğu güçlendirir, sevgiyi zayıflatır.
- Time, which strengthens friendship, weakens love.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Çekim gücü mukavemeti mesafe ile hızlı bir şekilde azalır.
- The strength of the gravitational force reduces quickly with distance.
Bu sembol, direnç ve bütünlüğü simgeliyor.
- This symbol stands for strength and integrity.
Güçlülüklerinizi ve zayıflıklarınızı biliyor musunuz?
- Do you know your strengths and weaknesses?
Tom gücünü korumak zorundadır.
- Tom must conserve his strength.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
İnsanların zayıf yönlerini araştırmayın ama güçlü yönlerini araştırın.
- Do not search for people's weaknesses, but for their strengths.
Judoda teknik, güçten daha önemlidir.
- In judo, technique is more important than strength.
Çelik hakkında önemli bir kalite onun gücüdür.
- An important quality of steel is its strength.
Have the strength of ten men.
We all have our own strengths and weaknesses.
It requires great strength to lift heavy objects.
... That's a great strength of the internet-- ...
... I believe in maintaining the strength of America's military. ...