Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
- My son tried to become a teller of funny stories.
Tom bunun eğlenceli olduğunu düşünmeyebilir.
- Tom may not think this is funny.
Yaşam eğlenceli bir şey.
- Life's a funny thing.
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
- There's a funny smell coming from the engine of the car.
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
- I heard a funny noise.