Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.