O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Tom hoşnutsuzmuş gibi kaşını çattı.
- Tom wrinkled his brow like he was displeased.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
- The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
Tom eğildi ve kızının alınını öptü.
- Tom leaned over and kissed his daughter's forehead.
She kissed him on the forehead.
- Sie hat ihn auf die Stirn geküsst.
He kissed me on the forehead.
- Er küsste mich auf die Stirn.