Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in France and in some parts of Italy.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
- Combine all the parts to make one piece.
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
I thought I heard voices.
- Mir war, als hätte ich Stimmen gehört.
Their voices sound similar over the phone.
- Ihre Stimmen ähneln sich am Telefon.
They failed to get the necessary votes.
- Sie scheiterten daran, die benötigte Menge an Stimmen zu bekommen.
This meant Florida had to count the votes again.
- Dies bedeutete, dass in Florida die Stimmen zweimal ausgezählt werden mussten.