stichprobe

listen to the pronunciation of stichprobe
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] rasgele alınmış örnek
yerinde kontrol
Английский Язык - Турецкий язык

Определение stichprobe в Английский Язык Турецкий язык словарь

sample
örnek

DNA örneklerinin saklanmasına izin verilmemelidir. - It shouldn't be permitted to store samples of DNA.

Bize çalışmalarınızdan bazı örnekler gösterir misiniz? - Would you show us some samples of your work?

sample
(Bilgisayar) örnektir

Bu ücretsiz bir örnektir. - This is a free sample.

sample
(Ticaret) mal numunesi
sample
örnek seçmek
sample
örnek olarak denemek
sample
örneklemek
sample
{f} örnekle

O, resim kartpostalların örneklerini istedi. - He asked for samples of picture postcards.

DNA örneklerinin saklanmasına izin verilmemelidir. - It shouldn't be permitted to store samples of DNA.

sample
mostra
sample
{f} denemek
sample
{i} çeşit
sample
{i} örnek, numune; model; mostra; eşantiyon
sample
örnekle/dene
sample
{f} dene

Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı. - Sami tried a few samples, but he didn't buy.

sample
{i} tipik özellik
sample
(isim) örnek, eşantiyon, numune, çeşit, model, mostra, tipik özellik, göstermelik, tipik davranış
sample
{f} tatmak
sample
(Tekstil) örnek, numune; örnek almak