Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
My mother's cooking is something else!.