Bugün ölmek için güzel bir gün.
- Heute ist ein guter Tag zum Sterben.
Burada ölmek istemiyorum.
- Ich will hier nicht sterben.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
Jane doğal bir ölümle ölmedi.
- Jane didn't die a natural death.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve to death than steal.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.
- He was the only recourse for his family after his father's death.
Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
- He took charge of the firm after his father's death.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.