Bu otobüs neden duruyor?
- Why is this bus stopping?
Dur çizgisinde duruyorsun.
- You're stopping on the stop line.
Şimdi bir süre durmamın benim için bir sakıncası yok.
- I wouldn't mind stopping for a while now.
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Polis suçluyu durdurmaya niyetliydi.
- The police were intent on stopping the criminal.
Tom'u durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping Tom.