staying, serving, attending

listen to the pronunciation of staying, serving, attending
Английский Язык - Турецкий язык

Определение staying, serving, attending в Английский Язык Турецкий язык словарь

waiting
{i} bekleyiş
waiting
{s} bekleme

Beklemenin bir faydası yok. - There's no point in waiting.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

waiting
{s} ihtiyatlı
waiting
{s} temkinli
waiting
{i} eşlik
waiting
bekle
waiting
{i} refakât
waiting
{f} bekle

Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum. - Waiting for a bus, I met my friend.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

waiting
bekleyen

Yemek için bekleyen insan sıraları eskisinden daha uzundu. - The lines of people waiting for food were longer than before.

Otelin dışındaki Tom için bekleyen bir limuzin vardı. - There was a limousine waiting for Tom outside the hotel.

waiting
bekleyerek

Seni bekleyerek tüm sabahı boşa harcadım. - I wasted all morning waiting for you.

Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim. - I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.

Английский Язык - Английский Язык
{a} waiting
staying, serving, attending
Избранное