Kahve yerine çay içmek istiyorum.
- Ich hätte gerne Tee statt Kaffee.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Onun yerine, erkek kardeşim tutuklandı.
- Instead of him, my brother was arrested.
Neden onun yerine ben dövülürüm?
- Why am I getting beaten up instead of him?
Let's go by train instead of by bus.
- Lass uns mit der Bahn statt mit dem Bus fahren.
I stayed home all day instead of going to work.
- Ich bin den ganzen Tag zu Hause geblieben, statt arbeiten zu gehen.