Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
O söylentiyi kimin başlattığını merak ediyorum.
- I wonder who started that rumor.
Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
- Tom wishes he could make a fresh start.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
- You'll have to start at once.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
- Tom put the food on the table and told everyone to start eating.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
- I started working for this company last year.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Tom piyano başına oturdu ve çalmaya başladı.
- Tom sat down at the piano and started playing.
Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.
- I had no intention of living in a large city from the start.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's start the party.
Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
- The bus was about to start.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
İlk dönem nisanda başlar.
- The first term starts in April.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
- Press this button to start the machine.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
- I need to jump start my car.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
Ben başlamak için bekleyemedim.
- I couldn't wait to get started.
Şimdi sakıncası yoksa başlamak istiyorum.
- Now if you don't mind, I'd like to get started.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Ben bir aile kurmak istiyorum.
- I want to start a family.
Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı.
- Dan and Linda were ready to start a family.
Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
- Tom came here today looking to start a fight.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom motoru çalıştırdı.
- Tom started the engine.
Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
- Can you help me? I can't make out how to start this machine.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
Derhal istasyona hareket etmezsen, treni kaçıracaksın.
- You will miss the train, unless you start for the station at once.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
- If we are to be there at six, we will have to start now.
Don't get me started on why I can't stand her.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
... I mean, we got started building data centers. ...
... >>Taylor Swift: I think that the song Sparks Fly, the fact that it technically was started ...