Tom bu sabah geç bir başlangıç yaptı.
- Tom got a late start this morning.
Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
- Tom wishes he could make a fresh start.
Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
- Tom came here today looking to start a fight.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Onun planı pazartesi günü başlamaktı.
- His plan was to start on Monday.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.
- It's been three years since Tom started working for Mary.
Üniversiteyi bitirdiğimde, derhal çalışmaya başladım.
- On finishing university, I started working right away.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Başından başla ve bana olan her şeyi anlat.
- Start at the beginning and tell me everything that happened.
Tom piyano başına oturdu ve çalmaya başladı.
- Tom sat down at the piano and started playing.
Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's start the party.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
- When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
- I need to jump start my car.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
- The day she started for Paris was rainy.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
- If we are to be there at six, we will have to start now.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
- She always wanted to start a family.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
- I started working for this company last year.
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
- The bus was about to start.
Sürücü İlk otobüsün sabah saat 6:00 da hareket ettiğini söyledi.
- The driver said that the first bus starts at 6:00 a.m.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
Doğum, yaşam macerası için başlama noktasıdır.
- Birth is the starting point for life's adventures.
Tasarruf etmeye başlamak güvenli emekliliğe doğru ilk adımdır.
- Starting to save is the first step towards a secure retirement.
Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.
- There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
When do the schools start back? - Okullar ne zaman açılıyor?.
I stopped breastfeeding, Now I want to start back - Bebeğimi emzirmeyi bıraktım. Şimdi tekrar başlamak istiyorum.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.
- There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day.
Tom bilgisayarını başlatamıyor.
- Tom can't get his computer to start up.
Yeniden başlamak zorundayız.
- We have to start over again.
Leyla ve Sami yeniden başlamak istediler.
- Layla and Sami wanted to start over fresh.
Birkaç dakika içinde başlamak için hazır olacağız.
- We'll be ready to start in a few minutes.
Burası tünelin başlangıç noktası olacaktır.
- This will be the starting point of the tunnel.
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Eve ilk varan akşam yemeğini pişirmeye başlar.
- Whoever gets home first starts cooking the supper.
Avrupa Balık Haftası, 4 Haziran'da başlar.
- European Fish Week starts on June 4th.
Tom uzun süre kalamaz bu yüzden toplantıyı başlatalım.
- Tom can't stay for long so let's get the meeting started.
O söylentiyi kimin başlattığını merak ediyorum.
- I wonder who started that rumor.
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
He woke with a start.
To avoid starting off on the wrong foot with your boss, make sure you understand what she expects you to do.
I forgot to save my work, and I had to start over.
They started up playing.
The engine started up right away.
He 'started up when he heard the scream.
Give me some advice. I don't want to start off on the wrong foot. Tim stepped off on the wrong foot in his new job.
After the past disputes between the two countries, both sides decided to make a fresh start by agreeing to trade with each other again.
His father's money gave him a head start in life.
JACKRABBIT START ... The sudden acceleration of a motor vehicle from a standing stop. ... The analogy is to a jackrabbit (q.v.) leaping suddenly from cover and bounding quickly away when disturbed by a dog or a hunter.
I left my headlights on all night. Could you give me a jump-start?.
The motorcycle requires a kick start.
To kick start your learning, let's summarize the basics.
... They start looking around for a new labor force. ...
... And the internet, we still need to start, like Guardian. ...