Bana bir zımba ödünç verir misin?
- Will you please lend me a stapler?
Oralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?
- Can't you see a stapler somewhere around there?
Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.
- I know what a stapler is.
Bir tel zımbanın neye benzediğini biliyorum.
- I know what a stapler looks like.
Stap my vitals Neal cried, and I knew he was quoting Otway.