The interns work in the basement and there are no windows.
- Stajyerler bodrumda çalışırlar ve hiç pencere yoktur.
The intern died after working for 72 hours without sleep.
- Stajyer uyku olmadan 72 saat çalıştıktan sonra öldü.
The trainee could hardly bear the burden of the task.
- Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
At first, the trainees were awkward in his company.
- Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar.
Tom is a medical intern.
- Tom bir stajyer doktor.