Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
- They agreed to work together.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
- The family ate dinner together.
Tom eşyalarını topluyor.
- Tom is getting his things together.
Hiç durmadan günlerce kar yağdı.
- It snowed for many days together.
Tom ve Mary birlikte sakin bir anın tadını çıkardı.
- Tom and Mary enjoyed a quiet moment together.