Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?
- We have to cut business expenses here. Haven't you ever heard of looking at how much you're getting before you start spending?
Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
- We reduced our spending during the recession.
Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
- We reduced our spending during the recession.
Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
- Tom seems to prefer spending most of his time alone.
O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.
- He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Tom eskisi kadar çok para harcamak istemiyordu.
- Tom didn't want to spend as much money as he did.
Cep harçlığını unutma.
- Don't forget your spending money.
Para harcamak seni mutlu eder mi?
- Does spending money make you happy?
Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.
- Tom should know exactly how much money we have to spend.
Şu çift güzel lokantalarda yemek yerken oldukça az para harcar.
- That couple spends quite a bit of money eating at nice restaurants.
Eğer zayıflamak istiyorsan bir günü yemeksiz geçir.
- If you want to lose weight, spend a day without meals.
Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
- I want to spend some time with you.
Tom Boston'da gerektiğinden daha fazla zaman geçirmek istemedi.
- Tom didn't want to spend any more time than necessary in Boston.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
- We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.
Para harca ve hayattan zevk al!
- Spend money and enjoy life!
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
In this scenario discretionary spending is held to a constant share of GDP.
Perot would cut federal discretionary spending by 15 percent, chopping items that range from the space station to the Rural Electrification Administration.
If only the Kindle 2 were cheaper! Despite its other shortcomings, Amazon's new and improved digital-book reading device does enough right that it could become the Model T of e-readers, capturing the imagination—and discretionary spending—of the masses.
I’m sorry boss, but the advertising spend exceeded the budget again this month.
Mam, can I have my spends early this week?.
... There's no point in spending your time ...
... So you're only spending your time ...