Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
- Grandmother lifted her spectacles.
Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
- Almost one-third of all office workers wear spectacles.
O okumak için gözlük takar.
- He wears eyeglasses to read.
Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum.
- I see through the eyeglasses of love nowadays.