O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
O, bir polis memuru oldu.
- She became a police officer.
Onlar subay olmuşlardı.
- They had become officers.
Donanma subayları beyaz üniformalar giyer.
- Officers of the navy wear white uniforms.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Tom baş uyum görevlisi.
- Tom is the chief compliance officer.
Polis memuru düdüğünü çaldı.
- The police officer blew his whistle.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.