Tom özel olarak sizi istedi.
- Tom specifically asked for you.
Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.
- These apartments are designed specifically for young families.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.
- In American football the defense has a specific job.
Tom belirli tarihlerden söz etmedi.
- Tom didn't mention specific dates.
Biraz daha spesifik olabilir misin?
- Can you be a little more specific?
Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak.
- I'm going to need you to be more specific.
Bundan daha kendine özgü olmak zorundasın.
- You have to be more specific than that.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Hiçbir şey çok belirgin değildi.
- Nothing was very specific.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
O, onun tuhaf davranışı için özel bir açıklama yapmadı.
- He offered no specific explanation for his strange behavior.
Biraz daha açık olur musun?
- Could you be more specific?
O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
- Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
... The American Jobs Act is specifically tailored to putting ...
... specifically regarding females making only 72 percent of what their male counterparts ...